size de oluyor mu?

bana son zamanlarda çok fazla oluyor. ne oluyor diyeceksiniz şimdi. valla ben de bilmiyorum. o olan neyse, artık çok oluyor.

bak şimdi de aynısı oldu. siz fark etmediniz. çünkü, yine bir dolu cümle yazıp sildim. olan bu aslında. bu zamana kadar yazı yazmak güzel bir saklanma biçimiyken, şimdi ziyadesiyle ortaya çıkmama sebep oluyor. siliyorum ben de.

şimdi saklanma biçimi falan deyince denyo ergen muhabbeti gibi oldu. aslında tam öyle değil. bu yazıları yazan da benim. ama bunlar sayısı tam bilinmeyen benlerden sadece birkaçının yazdıkları. ve takdir edersiniz ki hepimiz, internet denen bu şizofren sığınağında, benliklerimizin sadece bir kısmını sunuyoruz insanlara. ben de öyle yapıyorum işte nedir yani.

- iyi de neden bu sıra saklamam gerekenler çıkıyor ortaya?
- havalardandır.
- eyvallah.

şeyi düşündünüz mü hiç? modern insanın yalnızlığında, son derece çağdaş, üstün teknolojiyle bezenmiş spor salonlarının rolünü? ben düşündüm. bu koşu bantlarının yalnızlığımızda büyük payı var bence. çünkü kavuşmak yok sonunda. nasıl koşacağına karar veren bir makinaya emanet etmişsin kendini, aynadaki aksini izleye izleye koşuyorsun. bir yere ulaşmak yok. aynı yerdesin. koşmanın doğasına aykırı halbuki bu. ama ferhat mesela, dağı delip kavuşmuş şirin'e. sen olduğun yerde say hala. götünden ter akıta akıta debelen, sonra da hiçbir şeye halin kalmasın. hani o yan tarafta süzdüğün manita? halin var mı ona dokunmaya? saçma! düşündüğüm saçma yani.

"seni iyi gördüm" bir ölüye söylenebilir mi? söylenebilir belki ama söylenmese daha iyi. insan kendiyle en çok çelişen canlı lan. "insan doğduğu andan itibaren ölmeye başlar" diyen yazara helal olsun deyip alkışlar. sonra sözlüğe yaşamayı ölümün zıttı olarak yazar.

böyle bir on gündür falan bir dolu insanı rahatsız ettim. işi gücü bırakıp benimle uğraştı insanlar. insan sevinse mi, üzülse mi bilemiyor. sadece utanıyorsun. çünkü bencilliğini fark ediyorsun. insanlar sanki kendi dertleri bitmiş gibi enerjilerini sana harcıyorlar. garip bir rezillik hali. ama en azından şunu anlıyorsun; kafan attığında kaçıp gidecek bir yer ve orada seninle ilgilenecek insanlar olması çok güzel. gerçi onlar için de öyle mi bilemiyorum. onlar, "biz sevindik; senin 'insan' olduğunu görmek güzel" dediler ama... demek ben önceden hayvanmışım. hayvan halim daha güzel bence.

bu nasıl bir yazı oluyor lan?! yahu gittik geldik, dedik acaba bizim manyaklar neler yazmış bakalım bi, ama orda da müslüm coşmuş. wereyda eşzamanlı hüzünlenmelerden bahsetmiş. e demek ki gerçekten havadan oluyor lan bu!

bugün şirkete bir uyarı yazısı geldi. yıllardır beraber iş yaptığım bir abimin ekonomik olarak iyi değilmiş durumu. şirketinin hesaplarına tedbir konmuş, ödeme yapmayın falan diye uyarmış bizi devletimiz sağolsun. sevgili genel müdürüm de, aç konuş biz bu adama ödeme yapmıyoruz gibi bir şeyler dedi. ben bu adamla yıllardır iş yapıyorum. çocukluğumu bilir. bundan yıllar önce orospu çocuğunun teki silahını çekip üç el sıktığında aslan gibi duruyordu yanımda. akabinde ilk yumruğu da o vurmuştu o piçe. arayamadım ben de. ne denir ki adama? ne denir arkadaş bilmiyorum ben.

ben geçen hafta biraz bazen yüzdüm. yüzdüm dediysem... işte böyle daldım suya, nefesim tükenene kadar durdum. karadan gelen sesler gitti. güzel bir ortam. kafamı her çıkardığımda baktım, ne çok insan yüzüyor. hepsi de kafasını muhakkak gömüyor suya. bazıları borular almış ağzına, daha çok durmak için suyun altında. ben yapmadım öyle. hep kendim başıma kalayım dedim suda. baktım ne kadar çok insan yüzüyor, şuna karar verdim. bu yüzmeler insanın atalarına sitemi. evrime isyan bu. bence evrim varabileceği en üst noktada. şimdi geriye evrilmek (devrilmek?) istiyoruz hepimiz. çünkü karada huzur yok. insanoğlu pişman. karada gürültü var. bazıları birbirlerinin bacaklarının arasından geçip ekiri kikiri diye gülüyor, onlar hariç. onlar karada kalabilir. ama bu böyle.

ya bu saatler kötü işte. gerçekten kötü. birilerinin beni çok sağlam dövmesi lazım. bir de şu playlisti değiştirirlerse süper olur. bunlar çok etkili çünkü bu durumumda. ama müzeyyen de fena söylüyor be kardeşim, insanın eli varmıyor değiştirmeye.

bazen hepimiz çok sıkıcı insanlar olabiliriz, ben de o bazenlerden birini yaşıyorum, o sebepten affola.

7 kişi hayrettin:

  • bana bunlar olmuyo da.. şey oluyo.. uykuya tam dalıcam şimdi taam mı.. böle düşüyo gibi oluyorum.. birden hıyaamınıskiyim diye zıplıyorum.. o oluyo işte..

  • onu alkolle halledebiliyon hacım. sızmak iyidir. ama mesela bana şeyoldu bugün. kalktım sabah, böyle hayvan gibi erken kalktım ama. la dedim, erken çıkayım evden, hiç yapmadığım bir şey yapıp kahvaltı edeyim. kahvaltı dediğim de pooça açma felan kemirmek işte. neyse, ben elimi yüzümü yıkadım. çoraplarımı giyiyodum ben böyle halıya bakarak... işe geç kaldım.

  • böyle şeyler olması o kadar da kötü değil bence ve oluyor yani olduruyorlar illa ki bu nedenle de yapacak pek bir şey yok.

    her türlü seviyoruz seni, rakıları içerken anıyoruz, kahveleri içerken de anıyoruz, tatlıları yerken de hatta hehehehe

    yanımızda olaydın istiyoruz sevgili erdal, hayat seninle beraber türkü söylerken pek keyifli.

    not: beckett'tan hepimiz için gelsin "hiçbir şey mutsuzluktan daha komik değildir."

  • oluyor, hem de aynısından. ve kesinlikle bütün çevremden yayılan bu kasvetli fikirler havadan olmalı. bu kadar genele sarmasının başka sebebi olamaz çünkü. şu aralar havalar fena. bekliyoruz.

  • bu aralar dünyanın en sıkıcı insanı benim. elimi kolumu koyacak yer bulamıyorum daha sonra bulsam ne olacak ki diye düşünüyorum. ona buna sürekli duygusal mailler atıyorum. halbuki hayvan olan bendim. havalardansa eğer çabuk bitsin. kendimden tiksindim.

  • @ilvana: eyvallah karşim. varlığınız yeter.

    @spaceships: ben de iyiden iyiye havalardan kaynaklı olduğunu düşünmeye başladım. nem fena nem.

    @kaptan arka kapı: yok sıkıcılıkta benle yarışamazsın. elini kolunu nereye koyacağını şaşırıyormuşsun, sakın alkollü şeylerin üzerine koyma. iyi değil o. ben sabah beri elimi bir votka şişesinin üzerinde tutuyorum; hiç iyi değil.

  • Hepimize oluyor. Beteri bile oluyor hem de. Olmuyor diyen insan değil zaten. Ama o söz var ya o söz, hani yatağını bulan sudan bahseden o söz.. Böyle böyle akıyor işte...