das parfum

bi tane adam var, adı patrik süskint. bu abi, zamanında almanya'ya işçi gelmiş bir türk ailenin kızına gönül veriyo. sonra o aile de kalkıp türkiye'ye kesin dönüş yapıyo filan. neyse bizim patrik de düşüyo yollara aşkı için. geliyo türkiye'ye. işte illa ben seni alacam diyo. kız da gidiyo bunu babasıgile söylüyo. yani tabi aslında anasına söylüyo; babasına söyleyecek büzük yok henüz. ana diyo, valla çocuk kara sevdadan yemeden içmeden kesildi, kalktı anasını atasını vatanını bırakıp buralara kadar geldi diyo. sen bunu babama bi çıtlat diyo. zaten siz vermeseniz bile ben gaçıcam diyo. anası bunu babasına söylüyo. babası önce delleniyo, sikerim lan, elin kabuklusuna verecek gız yok la bende diyo. sonra karısı, işte bildiğiniz kadın fettanlıkları, cingözlükler filan yapıyo ikna ediyo babayı. baba diyo, ama bi şartım var diyo, o kefere sünnet olacak ve burada yaşayacak!

neyse işte kız hemen gidiyo bunu patrik abiye yetiştiriyo. diyo, babamın şartları bundan bundan ibaret diyo. patrik, yaa tamam burda yaşamak filan okey ama sünnet ne yææ diyo. işte kız da buna, yaa nolcak aşkitom, nasıl olsa kökü sende, hem daha gür çıkar diyo. tamam lan diyo patrik! aşk lan bu, amına bile korum gerekirse diyo. kız da, zaten temennimiz o ailecek patrikim diyo buna. gülüşüyolar filan. yanlarında, patrik ablasının götünü mötünü ellemesin diye bekçilik eden embesil kardeş de anlamadan dinlemeden katılıyo gülüşmelere. godoş!

patrik çiçeğini felan yaptırıp kızı istemeye gidiyo. diyo, allahın emri peygamberin kavliyle raki şiş kebap çok güzel yine gelecek ben :) şakalaşmalar filan oluyo. söz yapılıyo hemen. işte patrik'e görkemli! bir sünnet yapılıyor filan. evleniyo bunlar.

gel zaman git zaman, patrik ekmek derdinde götü sikilen bi hal almaya başlıyo. aşk maşk kalmıyo tabi. birgün bu işteyken karısı çaldırıyo bunu cepten. arıyo bu geri karıyı. karısı diyo, ben ablamgildeyim diyo, akşam buraya gel diyo direktoman. lan diyo patrik, karı senin ablangil anasının nikahında oturuyo yorma beni oraya kadar. yahu kapının önünden kalkıyo otobüz, otura otura gelirsin işte mıymıntı herif, eniştemle de konuştu ablam diyo karı, bacanağım gelsin de mangal yakalım dedi diyo eniştem. tamam tamam diyo patrik, müşteri var kapatıyorum diyo. kapatıyo bu telefonu, hay sikeyim bacanağını diyo sessizce, önündeki kadına ayakkabısını denetirken. kadın patrik'in küfürünü kısmen duyup irkiliyo. nası irkilmesin amına koyim, bacak sikmek filan. neyse kadın hışımla kalkıp gidiyo tabi bişey almadan. şayze diyo bu sefer patrik.

patrik cevizlibağ'da yeşil kunduradaki mesaisi bitince köprüden karşıya geçip 500t'ye biniyo. 500t hayvan gibi dolup yola çıktıktan sonra, yanındaki şişman teyzenin yarısını kucağında taşıyarak cama yapışmış olan patrik, köprü trafiğinde otobüsteki kesif kokudan ilham alıyo ve başlıyo yazmaya. zaten bu fikir iki yıldır koklamak zorunda olduğu ayaklardan da uyanmış zamanında kafasında. ama kısmet bugüneymiş deyip veriyo cümlelerin, paragrafların gözüne gözüne bizim patrik. iki ay hiç inmiyor 500t'den. tabi saç sakal birbirine karışıyor, leş gibi kokuyor falan ama takdir edersiniz ki bu pek yadırganmıyor. tabi aslında bu kadar uzun sürmez normalde ama işte, arada teyzeler bunu dürtükleyip yer istiyo, yer veriyo patrik filan. ayakta da yazamıyor haliyle. bazen de, ama gerçekten bazen yani, güzel bi kız biniyo, onu kesiyo patrik. yoksa iki üç günde yazılır lan, ne var incecik kitap amına koyim.

neyse işte iki ay sonra otobüsten indiğinde patrik'in elinde, en başında kırmızı kurşun kalemle "das parfum" yazılmış kağıtlar oluyor. patrik sikerler karıyı da bacanağı da, zaten umudu kesmişlerdir benden diyip atlıyo taksiye havaalanına gidiyo. olm adam canından bezmiş zaten yıllarca hans denmesinden! ver elini almanya! sonra kitap yayımlanıyo işte. bu kitabın hikayesi böyle.

9 kişi hayrettin:

  • Al Bundy'nin hikayesi bu uydurma! Edebiyat dünyasına mesnetsiz saldırılarına göz yumacak değilim!!!

    Hepimiz ayak kokusuyuz!!!

  • öyle değil onun hikayesi ama neyse kırmak istemem seni. iyi gidiyosun kaba, bu blog tutar inş. bu kadar efor sarfediyorsun. ;)

  • olm şu anasınısktiimin fotoğrafını kaldır lan başka bi şey koy artık yeter jsdfkljdsfkjs (birden sinirlendi)

  • cahil cahil konuşma t&t, bu dünyadaki herkes al bundy karakterinin patrik süskindin hayat hikayesinden esinlenerek yaratıldığını bilir. hatta dava açmıştı patrik süskind dizi yapımcılarına ama dizinin başında benzerlikler rastalantıdır siki çok hızlı ve minicik alt yazıyla geçtiği için kazanamamıştı :(

    hem ben edebiyat dünyasına saldırmam! çünkü ekmeğimi edebiyattan kazanıyorum dostum :(

  • ilvana,

    güzel dileklerin için sağol ama zaten bilogumun hitleri tahmin edemeyeceğin seviyelerde ldsfkjsldkfjls.

    o foto işini bu akşam hatırlatsana bana. unutuyorum ben onu hep.

  • İyi gidiyorsun Kaba. Blog tuttu. Neyi tuttuğunu söyletme bana. Sonuçta gayet İstanbul hanfendisiyim.
    Öbdüm.

  • ben de bir istanbul beyefendisi olaral senin blogunun tuttuğu şeyi tuttuğunu sölemicem o zaman!!!!!

  • Ben İstanbullu değilim. Ama bende gayet hanımefendiyim. asdsjhaskjh

  • üzülme yaa zaten bu entel de çakma istanbul haMfendisi :/