kaba: iyi bro nolsun, sen nassın?
adam1: iyi iyi, kaçta geliyon semte? erken gel de maçtan önce geniş geniş içelim mınakoym!
kaba: yaa ben zaten bienalde olcam, haber ettiğiniz an damlarım olm. yakın sonuçta.
adam1: dienar mı? ne işin var lan dienarda?!!
kaba: dienar? :/mühim bişi deyil. sen beşiktaşa gidince ara işte, ben gelirim hemen.
adam1: taam karşim. dienar demek... neyse görüşürüz.
kaba: görüşürüz.
****
adam2: aloo kaba karşim naber?
kaba: oo abim, iyidir yaa sen nasılsın?
adam2: eyvallah. gidiyon mu maça?
kaba: elbette abi.
adam2: kaçta semtte olucaksınız? bi görüşelim maçtan önce özledik olm.
kaba: abi millet kaçta derse orada olurum. zaten karaköy'deyim, yakındayım yani.
adam2: ben de sabah ordaydım la...
kaba: aa bienale mi geldin abi?
adam2: ney? yok lan halat almaya gittim tekne için.
kaba: haa taam abi, gelince ararsınız işte.
adam2: tamam. ney demiştin demin?
kaba: boşver abi, görüşürüz :((
****
adam3: alooo kabaa?
kaba: baarma lan! noldu?
adam3: nabyon adamım? kaçta iniyon semte?
kaba: neblim la, millet ne zaman derse?
adam3: nerdesin ki sen?
kaba: karaköy'deyim.
adam3: ehuehue olm cenabet gelme la maça, zaten takımın durumu fena ehuehuehe
kaba: aman ne komik! sigigit!
birgün içinde gerçekleşmiş telefon konuşmalarından bazılarını okudunuz. biliyorum; benim gibi bir sanat aşığının çevresinde bu adamların ne işi olduğuna şaşırdınız. şaşırmayın. ben şaşırmıyorum çünkü. ÜZÜLÜYORUM! adamın daha dienara tahammülü yok, ben bunlara bienali nasıl anlatayım la? :/
o gün maçtan önce görüşeceğim pek sevgili sevgilimin, bu buluşmayı bienalle şenlendirme teklifini coşkuyla kabul ettiğimde, bu tarz konuşmalar yaşayacağımdan haberdar değildim elbette. ki bunlar o günkü talihsiz konuşmalarımın tamamı da değil. misal yolda denk geldiğim bir başka arkadaşımın, en başta bienale gittiğimi duyunca coşum olması ve beni bienalle ilgili bombardımana tutması da var. özellikle görmemi tembihlediği bir eser için, "yanında, altında filan ne anlattığı yazıyo mu?" diye sormamdan sonra, "abi sen bienale kimle gidiyon? :/" diye tepki vermesi sonra... yani diyor ki, "abi sen eş durumundan gidiyon heralde bu bienale?". bak bak densize bak! lan nalakası var? beni tanıyan herkes kavramsal sanata olan tutkumu bilir! modernlik nerde ben ordayım oğlum! modern dans mesela (meditatif?). yeğen var benim, modern dansın kralını yapar. çocuk zencilerden daha iyi rep yapıyor. yengem az mı ağladı, "bu çocuk yüzünden ku klux klancılar evimizi kundaklayacak" diye tehey.
---sevgili okurlar, bir önceki okuduğunuz paragraf biraz sert oldu farkındayım. lakin arada perde astım lan sinirliyim!!---
neyse işte, bienale gitmeden önce sabah erken kalkıp son bi tekrar yaptım. retrospektif, enstelasyon, minimalizm, küratör, kuruvazör, kombi mombi gibi hayati değer taşıyan kelimeleri ezberledim. sonuçta bizim çekyatlarla uyumlu bir tablo, bir biblo miblo bişey de almak istiyordum ne zamandır. bu bienal ziyareti iyi olacaktı o yüzden.



daha üçüncü adımımı atmamıştım ki, sabah beri ayağımdan çıkmasınlar diye ayak parmaklarımı dürerek gezdiğim, anamın seneye de giyeyim diye iki numara büyük aldığı sıpor ayakkaplarımdan biri ayağımdan fırladı :(( ben tek ayağımın üzerinde üç dört kez sektikten sonra ancak durabilmiştim ki, ne göreyim?! bir sanat aşığı manitasıyla birlikte yerde aciz bir şekilde yan yatmış olan ayakkapı yorumlamaya başlamış bile! "işte yalnızlaşan modern insanın çaresizliği ancak bu kadar muhteşem anlatılabilirdi! bravo sarkis!" gibi şeyler zırvalarken, kemik çerçeveli gözlüklü şerefsiz, ben beş altı adım ötede çömelmiş ağlıyordum :((
sevgilim kendisini ittirip, ayakkapımı bana uzatırken, hayatıma kast eden top sakallı ibne ise etrafıma insanları toplamış, "işte dünyada gelir dağılımının adaletsizliğinin olabilecek en güzel yorumu! gerçek bir başyapıt!" gibi şeyler söyleyip bıyık altından gülüyordu. sevgilimin elinden ayakkkabımı alıp giydim. gözlerimdeki yaşları silip ayağa kalktım. top sakallıya yanaşıp, "sen o sikik entel arkadaşlarınla, elli kuruşa çay içip sigara dumanı altında ömrünü tüketirken, ben yiyorum lan adaletsiz gelir dağılımının kaymağını piç!" dedim kulağına ve koşmaya başladım! bu kez ayakkaplar ayağımdan fırlamasın diye asla yerden kaldırmadım ayağımı....
****
adam4: kaba nerdesin lan? gelmiyon mu maça?
kaba: geliyorum olm! daha şimdi çıktım bianelden.
adam4: off demirel taklidi yapmak doksanlarda bile demodeydi be olm, binaleyh ne yaa :/
kaba: çenemin bağını sikeyim ben kendim bizzat!
adam4: ahahaha sakin ol lan!
kaba: bana bi büyük söyleyin on dakkaya ordayım!!
* başlığı birkaç hafta önceki penguen'deki dudullu postası'ndan apardım :/
ökkeş bienalde.. ehhi..
bir insanın ökkeş olabilmesi için kesinlikle kökenlerinin antep'e dayanması gerekir. keza adıyaman'dan başka hiçbir yerde de abuzer ismine rastlanmaz. bunlar hep coğrafya bilgisi. lisede milli coğrafyam ondu benim :/
modern sanatin insanlari alyenite etmesi uzerine mikkemmel bir modern sanat ornegi olmus efendim.
ayrica maras'ta da cok okkes var. (onlar antepliliklerini kaybetmis dag anteplileridir ama kesin, eheh)
Herif hala bienal diyor yaa.
Kaba, geçti olum sakin. Bak kendi başına atlatman zor olacaksa bi terapiste filan görün istersen. Ayıp değil böyle şeyler. Modern sanat hepimizi perişan etti sonuçta :/
sevgili canki, alyenite etmek nedir? :/
şş entel, nalakası var la? ben sadece biyenalin gerçekten bittiğine emin olduktan sora yazmak istediyimden bu zamana sarktı bu. çünkü, kötülesen bile reklamı oluyor, koşa koşa görmeye gidiyo modern insan. benim de etki alanımdaki insan sayısını yadsıyamayız deyil mi? istemedim benim yüzümden reklamı olsun biyenalin. istemedim başkalarının da canı yansın. istemedim gözyaşlarımla sulanmış topraklarda hüzün çiçekleri açsın. istemedim o çimlerin üzerinde yuvarlanan çocuklara hüzün bulaşsın :/ ama nası koyduk lan fenere?!!!! sldfkjlsdkjfsdlkjflsdfjklsd
beeyle yabancılaştırmak gibi bişe... yabancı kelime kullanıp kendimi bişi sanmak istedim bi anlığına :/
bi kelime daha öğrendim sayende eyvallah. işte maraşlılar da ökkeşleri alyenite etmiş sldkjflsdkjfldskfjs
ahaha ben bienal hadisesini söylediğinde sike sike gittiğini anlamıştım.
parktaki halin de zaten günü özetliyordu. hey gidi
nalakası var arkadaşım. benim nasıl iflah olmaz bir sanat aşığı olduğumu herkes biliyor!!!!